Tanı için mutlaka endoskopik yöntemlerin kullanılması gerektiğini kaydeden Öztürk; “Yemek borusunun içerisinin tamamen mideye kadar ve hatta midenin içerisi de dahil endoskopik yöntemle direkt gözle görülmesi olarak tanı konur. Mutlaka biopsi alınarak bu sonucun patoloji laboratuvarında değerlendirilmesi gerekir.” dedi.
Yemek borusu kanserinde erken tanının önem taşıdığı belirten Öztürk, “Tanı konulduktan sonra hastaların büyük kısmı ameliyata uygun evrede olmayabilir. Tanı konulduktan sonra ameliyata engel herhangi bir durum yoksa mutlaka öncelikli ve en etkin tedavi yöntemi cerrahidir. Açık cerrahi ve ileri laparoskopik yöntem (kapalı yöntem) olmak üzere 2 tiptir.” dedi.
Laparoskopik yöntem uzmanlık gerektiriyor
Kapalı cerrahi yönteminin belli bir deneyim ve donanım gerektirdiğinin altını çizen Öztürk, “Günümüzde bir çok merkezde açık cerrahi yöntem uygulanmaktadır. Kapalı cerrahi yöntem, (laparoskopik yöntem) için ileri bir deneyim, ileri bir hastane ve malzeme gereksinimi olduğundan ancak belli başlı merkezlerde yapılabilmektedir. Biz hastanemizde ve kliniğimizde başarılı bir şekilde bu ameliyatı kapalı olarak yapabilmekteyiz.” dedi.
” 5-6 gün içerisinde taburcu olunuyor.”
Kapalı yöntemin avantajlarından bahseden Öztürk, “Hasta karın ve göğüs boşluğuna yapılan 2 tane büyük kesikten ve bu kesiklerin çok şiddetli ağrılarından kurtuluyor. Normalde 2 haftaya yakın hastanede tuttuğumuz hastaları, kapalı yöntemle yaptığımızda ortalama 5-6 gün içerisinde taburcu edip evlerine gönderebilmekteyiz.” dedi.